Kılıçdaroğlu Zonguldak’ta: “Dışarıdan Kömür Alıyorlar, O Dağların Altında Kara Elmas Var Ve Çalışmak İsteyen Binlerce İnsan Var Başkanım…
HABER: MEHMET AKGÜN / Kamera: AZİZ METİN TURAN
Ulus İttifakı Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, Zonguldak de; ” Zonguldak Bir emekli kasabası haline geldi. Cevheri nereden alıyorlar? Madeni Güney Amerika’dan getiriyorlar, kömürü Güney Afrika’dan getiriyorlar, kömürü yurt dışından getiriyorlar, 50 milyon, 60 milyon dolar veriyorlar. Allah aşkına o dağların altında kara bir elmas var ve çalışmak isteyen binlerce insan var. Allah nasip ederse Cumhurbaşkanı olduğumda kademeli olarak 5 bin işçi alacağım. Yıllarca söz verdiler, tutmadılar. 5 bin personel sözü verdim, gelip ‘2 bin kişi alacağız’ dediler. 5 bin personel alacağım diyenin yanına kömür koyacaksınız. Merak etmeyin her ortamda hakkınızı ve hukukunuzu savunacağım” dedi.
CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı adayı Kemal Kılıçdaroğlu1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, Zonguldak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da mitinge katıldı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“ZONGULDAK EMEKLİ BİR ŞEHRE DÖNÜŞTÜ”
” Zonguldak Kendime geldiğimde, içimde hep bir burukluk hissediyorum. Bence ter dökenlerin şehridir kara elmasların şehri Madenciler için dünyalar dolusu şiirler, hikâyeler, romanlar yazıldı. Hayatını kaybedenlerin ardından birlikte gözyaşı döktük. Ama emek, emekçi dediğimiz bir şehrin yürüyüşünü hiç unutmadık. Ankara yürüyüşünü hiç unutmadık. Ama bugün Zonguldak bir emekliler şehri oldu. Emeklilerin ağır bastığı bir şehre dönüştü. Cevheri nereden alıyorlar? Madeni ta Güney Amerika’dan getiriyorlar, kömürü Güney Afrika’dan getiriyorlar, kömürü yurt dışından getiriyorlar, dünyanın parasını ödüyorlar. 50 milyon 60 milyon dolar ödüyorlar. Allah aşkına o dağların altında kara bir elmas var ve çalışmak isteyen binlerce insan var. Daha önce buraya geldiğimde konuştuğum bire bir sözü Allah bana nasip edecek, Cumhurbaşkanı olduğumda da sizlerin oyunu ile yerine getireceğim. Yavaş yavaş 5.000 işçi alacağım.
Yıllarca söz verdiler, söz verdiler ve yerine getirmediler. 5 bin işçi sözü verdim, gelip ‘2 bin kişi alacağız’ dediler. 5 bin işçi alacağım diyenin yanına kömür koyacaksın. Merak etmeyin her ortamda haklarınızı savunur ve görevimi yaparım merak etmeyin.
“TÜRKİYE’NİN BİRLİKTE OLMASI GEREKİR, FARKLI OLMAMASINA, BİRLİKTE ÇALIŞMASINA, BİRLİKTE ÇALIŞMASINA İHTİYAÇ VAR”
Emeklilere yeterince para vermiyorlar. Personel hatasız dürüst kalmadı. Kim batıyor? Esnaf ve esnaf da Zonguldak’tan çıktı, ne yapsınlar? Çalışan yok, üretici yok, alın teri yok, kazanan yok, alışveriş yapacak kimse yok. Unutmayalım esnaf kardeşim 5 bin işçi çalıştığında en çok esnaf kazanır benim de bir sözüm var 6 liderin bir sözü var: Esnafı sahipsiz bırakmayacağız. Onların da bakanlığını kuracağız. Ticaret Bakanlığımız da olacak.
Herkesin kazandığı güzel bir Türkiye inşa etmek için yola çıktık. Kadınların durumunu çok iyi biliyorum. Sorunlarını çok iyi biliyorum. Kırsalda yaşayan kadının derdini de biliyorum. Karadeniz kadınının, yiğit kadınının nasıl çalıştığını, ürettiğini, nasıl kazanmak istediğini çok iyi biliyorum. Türkiye’nin değişime ihtiyacı var. Türkiye’nin barışa ihtiyacı var. Türkiye’nin bir arada olması, birlikte olması, birlikte çalışması gerekiyor, ayrılığa, çekişmeye değil. Her evde, her mutfakta merhamete muhtaçtır. Birlikte yaşamamız gerekiyor. Bu zor günler geçecek, evet güzel günler mutlaka gelecek, merak etmeyin onu da sağlayacağız.
“İNSAN, HAK DÜZENİ GETİRECEĞİZ. KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN”
Köyler boş. Kimse köylerde kalmıyor ve kalmak istemiyor. Bir söz verdim, gittiğim her yerde söylüyorum. Merak etmeyin tüm köy okullarını yeniden açıp 100 bin öğretmen atayacağız. İnsanlar çocuklarını okutmak için şehirlere gelirler. Köyde öğretmen olsa ne olur? Köyde imam var sağ olsun köyün öğretmeni olacak sağ olsun köyde ziraat mühendisi olsun, ziraat teknisyeni olsun sağ olsun veteriner sağ olsun bunlar neden olmuyor? Neden? Gencecik üniversite mezunu işsiz, onlara iş verin, köye gitsinler, köyde çalışsınlar, köyde üretsinler, köylüye yardım etsinler. Çiftçi kazansın burada herkes kazansın gerçekten israf yok bu işte. Eti dışarıdan getirin, davarı dışarıdan getirin, buğdayı dışarıdan getirin, arpayı dışarıdan getirin, yulafı dışarıdan getirin. Ne oldu, dışarıda mı çalışacağız? Milyarlarca dolar ödeyin, mümkün değil. Bu sıralamayı çelişkili hale getireceğiz. Ne ezen ne de mazlum insanca adil bir örgüt değildir. Rahmetli Ecevit de burada milletvekilliği yaptı. ‘Ne zalim ne mazlum, insanca ve adil bir düzen’ diyordu. İnsanca ve adil bir düzen getireceğiz. Kimse endişelenmesin.
“SİYASİ İKTİDAR ‘EMEKLİLİKLERE AZ PARA VERİN’ DERSE BÜTÇEYE AZ PARA AYIR. ‘BEŞLİ ŞEHRE ÇOK VERİN’, DAHA FAZLA PARA GİDİYOR”
Emeklilerden konuştum. Eskiden burası işçilerin ve üreticilerin başkentiydi. Kara elmanın başkentiydi. Artık emeklilerin başkenti olma yolunda ilerliyor. Bu tabloyu değiştirmeyi umuyoruz. Emekli de geçimini sağlayamıyor. 2015’ten beri hep ısrar ettim. Ramazan ve Kurban Bayramı’nda emekliye maaş ikramiyesi verin; Bu kişi torunları, çocukları geldiğinde cebine 5-10 lira koyuyor, sokağa çıksınlar, kahveye gitsinler, kafeden bir çay alsınlar diye… Önce ‘Nereye gideceksin? parayı buldun mu?’ dediler. Çok konuştular. Sonra binlerce lira verdiler. Sonra seçim geliyor diye ısrar ettim, bu rakamı biraz daha artırdılar… Söz veriyorum emeklilere ramazan ve kurban bayramlarında asgari ücret kadar ikramiye vereceğiz. Benim sözüm benim sözümdür. Kurban Bayramı’nda bankaya gidecek olan emekli kardeşim bankadaki hesabına bakacak, emekli kardeşim 15 bin lira ikramiyesini görecek. Görecek, görecek, görecek. Kemal Bey’in sözü Kemal Bey’in… Kemal Bey sözünden dönmez. “Parayı nereden bulacaksın?” onlar söylüyor. Değerli kardeşlerim, çok büyük bir bütçemiz var. Bütçede paranın nereye harcanacağına siyasi iktidar karar verir. İktidar ’emeklilere daha az verin’ derse bütçeden daha az para ayrılır. ‘Beşli çetelere çok ver’ parası daha oraya gidiyor. 27.5 yılımı devlete harcadım. Bütçe yapmayı biliyorum. Devletin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Paranın nereye harcanması gerektiğini çok iyi biliyorum. Savurganlığın nasıl önleneceğini de çok iyi biliyorum. Emekliye para verilecek derseniz ödemeyi bütçeye koyarsınız. Emekliye Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olmak üzere yılda iki kez ikramiye verilmesinde bir sakınca yoktur. Ne verirsen onu koyarsın, para ona göre harcanır. Size söz veriyorum 418 milyar doları yurt dışına götürenler, size söz veriyorum, aldığınız tüm parayı getirip bu millete vereceğim.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ TARAF DEVLETİNE DÖNÜŞTÜLER”
Merak etmeyin, Kemal Bey’in devleti tanımadığını, devleti tanımadığını sanıyorlar. Devlet kalır. Devlet adalet üzerine kuruludur. Devlet taraf değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parti devlete dönüştürdüler… Devlet yine nitelikli insanların yönettiği bir devlet olacak. Kimse merak etmesin, onu da sağlayacağız. Fizik tedavi için sıra bitecek diyor merak etmeyin ben size söylüyorum 10 bin fizyoterapist atanacak merak etmeyin öğretmen kardeşlerim var fiyatla hoca var sözleşmeli hoca var , takımlı hocalar var, birebir çalışıyorlar, biri 100 lira alıyor, biri 300 lira alıyor, biri 5 bin lira alıyor. alıyor. Hayır, öğretmen öğretmendir ve tüm öğretmenler takım hocasına ve kendi kıdemlerine göre maaş almak zorundadır. Bak, ben her şeyin adaletini düşünürüm. Her şeyi adalet üzerine inşa etmeye çalışıyorum. Bundan emin olmanı istiyorum.
“MERAK ETMEYİN ÇOCUK OKULA BESLENME ÇANTASI OLMADAN GİDECEK, SU İÇECEK, SÜT İÇECEK, ARKADAŞLARIYLA YİYECEK VE DİŞLERİ TAM EVE DÖNECEK”
Pırıl pırıl çocuklarımız işsiz, küçük çocuklarımız işsiz ama 3 milyon 600 bin Suriyelimiz var. En geç 2 yıl, en geç 2 yıl içinde sizlerin oylarıyla tüm Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine uğurlayacağız inşallah. Kemal Bey yabancıları kim göndermek ister? Yabancılardan kim yardım ister Kemal Bey? Onlara. Her türlü pisliği yapan onlardır ama yanlış olan Kemal Bey’dir. Ben bu milletin vicdanına güveniyorum. Ben bu milletin ahlakına, bu milletin faziletine güveniyorum. Hep birlikte bu ülkeyi değiştireceğiz. Artık değişim lazım, değişim yeter artık, 20 yıl, 22 yıl yeter. Ülkeye ne yaptılar? Allah aşkına bu ülkenin kuru soğana ihtiyacı olur mu? Kuru soğana soğan alamayacak hale geldik. Ayıptır, günahtır. Mutfaklarda yangın var arkadaşlar. Bunun çok uygun olduğunu biliyorum. Çocuklarını beslenme çantasına, ekmeğin ortasına salça koyarak okula gönderen anneler tanıyorum. Ayıptır, günahtır. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bu çocukların karnı doysun istiyorum. Merak etmeyin çocuk okula beslenme çantası olmadan gidecek, su içecek, süt içecek, arkadaşlarıyla akşam yemeği yiyecek ve tok olarak eve dönecek. Kimse paniğe kapılmasın. Evet, madeni paraları neden getireceğim? Onları senin için getireceğim, merak etme.
“BEŞLİ ÇETLER NE YAPAR? O KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN AYAĞINI NASIL KALDIRIRIZ, BU BAŞKANLIĞI YAPMAYI NASIL DURDURURUZ?”
Biz de yatırım yapacağız. Efendim, ‘CHP Filyos Limanı’na gelirse Kılıçdaroğlu yapmaz’, hayır ben neden yapmayayım? Babanın malı mı? Söz konusu Türkiye Cumhuriyeti’dir ve bunu yapacağız. Daha güzel yapacağız, daha iyi yapacağız. Karadeniz’de tersaneler var. Tersanelerin büyümesi gerekiyor, evet büyümesi gerekiyor. İstihdam yaratmalı. Yapmıyorlar, para nereye gidiyor? Beş kişilik çetelere gidiyor. Beş kişilik çeteler ne yapar? ‘Biz bu Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayağını nasıl kaldırırız, Cumhurbaşkanı olmasını nasıl engelleriz?’ Siz saraylara güvenin, ben insanlara. Sen beş kişilik çeteler için çalışıyorsun, ben de halk için. senin için çalışıyorum
“ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞININ POLİTİKACI VE BU GELENEKTEN GELEN ANLAYIŞ OLARAK KENDİ ÜLKEMDE YABANCI ASKER POSTASI İSTEMİYORUM”
Bize milliyetçilik dersi verenler gerçekten milliyetçi olmalıdır. Allah aşkına Kuzey Irak’ta askerin başına çuval geçirince ne yaptılar? Ses bile çıkaramadılar. Sinan Ateş cinayetini çok iyi takip ediyor bu senin kardeşin merak etme dosyayı kapatmaya çalışıyorlar ben o dosyayı kapatmayacağım katilleri yakalayıp adalete teslim edeceğim. Aynı şekilde Gaffar Okkan konusunda da aynı fikirdeyim, merak etmeyin. Suriye kararı var. ‘Kılıçdaroğlu Suriye tasarısına neden hayır dedi’ diyorlar. Suriye yasa tasarısında neler vardı? Terör örgütlerine karşı Türkiye’ye yabancı asker çağırma hakkı vardı ve Milli Mücadele’yi vermiş bir siyasetçi ve bu gelenekten gelen bir anlayışla kendi ülkemde asla yabancı askerin çizmesini istemiyorum. Bahçeli’ye ‘kim bu yabancı askerler, kimi davet edeceksiniz’ diye sordum. Amerikalılar, Ruslar, Yunanlılar, Almanlar, kimi davet edeceksiniz?’ Erdoğan’a ‘Hangi yabancı askeri davet edeceksiniz’ diye sordum. Güvenlik güçlerimiz terörle mücadelede tarih yazmış, terörle mücadelede büyük başarılar elde etmiştir. Hepsinin elleri öpülür. Kalkıyorsunuz, ‘terörle mücadele için yabancı askerleri davet edeceğim’ diyorsunuz. Kemal Bey buna evet demeli, Kemal Bey evet der mi? Kemal Bey Milli Mücadele’nin ne olduğunu bilir, her şeyi bilir.
“AYRILIKTAN YORULDUK, ARTIK YETER Mİ?”
Son söz Ekrem Başkan güzel bir şey söylemiş, ne diyordu? Her şey çok hoş olacak. Allah’a yemin olsun ki her şey çok güzel olacak. Bu ülkeye baharı getireceğim. 85 milyonun başkanı olacağım, ayrımcılık yapmayacağım. Partisi, kimliği, inancı ne olursa olsun 85 milyon insanı barıştıracağım. Kavgadan bıktık, ayrılıktan bıktık, yetmez mi? neden tartışıyoruz? İşimiz olsun, eğlencemiz olsun, dünyanın en keyifli ülkesinde huzur içinde yaşayacağız ve yaşayacağız. Kalbim, kalbim seninle, unutma, kalbim, kalbim seninle. saygıyla selamlıyorum.”
kosehaber.com.tr